Altinkafes
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Altinkafes

tema ve ps calismalari
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Zekâtını Veren Kurtulacaktır

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mehmet resat
supermod
supermod
mehmet resat


Mesaj Sayısı : 1000
Yaş : 72
Kayıt tarihi : 06/03/12

Zekâtını Veren Kurtulacaktır Empty
MesajKonu: Zekâtını Veren Kurtulacaktır   Zekâtını Veren Kurtulacaktır Icon_minitimeÇarş. Tem. 25 2012, 09:35

Zekâtını Veren Kurtulacaktır
Zekât
vermek, Kur’ân-ı kerîmin 32 yerinde, namâzla birlikte emredilmektedir.
Tövbe sûresinin 34. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Malı, parayı biriktirip zekâtını, Müslümân fakîrlerine vermeyenlere çok acı azâbı müjdele!) buyurulmuştur.
Bu azâb, yine Tövbe sûresinin 35. âyet-i kerimesinde meâlen; (Zekâtı
verilmeyen mallar, paralar, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sâhiplerinin
alınlarına, böğürlerine, sırtlarına mühür basar gibi bastırılacaktır)
buyurularak bildirilmektedir.
Hazret-i Ali şöyle naklediyor:
“Resûlullah efendimiz, Vedâ Haccında; (Malınızın zekâtını veriniz! Biliniz ki, zekâtını vermeyenlerin, namâzı, orucu, haccı, cihâdı ve îmânı yoktur) buyurdu.”
AZAP ALETİ OLACAK!..
Bir Müslüman, zekât vermeyi vazîfe bilmez, farz olduğuna inanmaz,
vermediği için üzülmez ve günâha girdiğini bilmezse, îmânı gider.
Senelerce zekât vermeyen bir kimsenin, zekât borçları birikerek, bütün
malını kaplar. Bu kimse, malı kendinin sanıp, Müslümânların o malda
hakkı olduğunu, hâtırına bile getirmez, kalbi de hiç sızlamaz. Bu mala
sımsıkı sarılmıştır. Böyle kimseler, Müslümân olarak tanınır. Fakat
bunlardan, îmânını kurtaran pek nâdir olur buyuruyor Din Büyükleri.
Zerre kadar iyilik eden iyiliğini bulacaktır. Hadîs-i şerîfte; (Allahü teâlâ, iyilik edenlere, karşılığını elbette verecektir) buyuruldu. Âl-i İmrân sûresinin 180. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Allahü
teâlânın ihsân ettiği malın zekâtını vermeyenler, iyi ettiklerini,
zengin kalacaklarını sanıyor. Hâlbuki, kendilerine kötülük yapmış
oluyorlar. O malları, Cehennemde azâb âleti olacak, yılan şeklinde
boyunlarına sarılıp, baştan ayağa kadar onları sokacaktır)
buyurulmuştur.
Kıyâmet gününe ve Cehennem azâbına inanan zenginlerin, mallarının
zekâtını, tarla mahsûllerinin, meyvelerin uşrunu vererek, bu azâblardan
kurtulmaları lâzımdır. Hadîs-i şerîfte; (Zekât vererek, malınızı zarardan koruyunuz!) buyuruluyor.
Tefsîr-i Mugnîde buyuruluyor ki:
“Kur’ân-ı kerîmde üç şey, üç şeyle berâber bildirildi. Bunlardan biri
yapılmazsa, ikincisi kabûl olmaz. Peygambere itâat edilmedikçe, Allahü
teâlâya itâat edilmiş olmaz. Anaya, babaya şükredilmedikçe, Allahü
teâlâya şükredilmiş olmaz. Malın zekâtı verilmedikçe, namâzlar kabûl
olmaz.”
İmâm-ı Gazâlî hazretleri, mahşer gününü anlatırken buyuruyor ki:
“İnsanlardan her biri, dünyâda sımsıkı sakladıkları malı boyunlarına
geçirmişlerdir. Deve zekâtını vermeyenlerin, boynuna deve yüklenir.
Öyle bağırır ve ağırlaşır ki, büyük dağlar gibi olur. Sığır, koyun
zekâtı vermeyenler de, böyle olur. Bunların feryâtları âdetâ gök
gürlemesi gibidir.
Ekin zekâtını, yani uşrunu vermeyenlerin boynuna ekin denkleri yüklenir
ki, dünyâda hangi cins ekinin zekâtını vermemiş ise, o cinsten, o
denkler dolmuştur. Eğer buğday ise, buğday, arpa ise arpa dolmuştur ki,
ağırlığından altında ‘vâveylâ’, ‘vâseburâ’ diye bağırır. Altın, gümüş
ve kâğıt para ve sâir ticâret malı zekâtından vermeyenler de, dehşetli
bir yılanı yüklenir ki, o yılanın başında yalnız iki örgüsü vardır.
Kuyruğu burnuna girmiştir. Boynu ile halkalanmış, boynu üzerinde
yüklenmiş, hattâ değirmen taşlarını yüklenmiş kadar ağırlığı vardır.
Bağırırlar ve;
-Bu nedir, derler. Melekler onlara;
-Bunlar, dünyâda zekâtını vermediğiniz mallarınızdır derler. İşte bu
dehşetli hâl, Âl-i îmrân sûresinin 180. âyet-i kerimesinde meâlen; (Dünyâda esirgedikleri, kıyâmet günü boyunlarına takılır) buyurularak bildirilmiştir.”
DÜNYAYA ALDANMAMALI!..
Netice olarak, dünyânın çabuk geçip, gidici malı, parası, insanı
aldatmamalı. Zira bu mallar, daha önce bir başkasınındı. Bizden sonra
da, başkasının olacaktır. Cehennemin şiddetli azâbını düşünmelidir.
Zekâtı ayrılıp verilmeyen o mallar, uşru verilmeyen o buğdaylar,
hakîkatte zehirdir. Malın hakîkî sâhibi, Allahü teâlâdır. Zenginler,
Onun vekîlleri, fakîrler de, âilesi, akrabâsı gibidir. Vekîllerin,
Allahü teâlânın borcunu fakîrlere vermesi lâzımdır. Bunun için her
zengin Müslümanın, zekâtını seve seve ve İslâmiyyetin emrettiği
kimselere vermesi lâzımdır. Haşr sûresinin 9. âyet-i kerîmesinde meâlen
buyurulduğu gibi:(Zekâtını veren, elbette kurtulacaktır.)

Kaynak : Osman Ünlü
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.asiluydu.com
 
Zekâtını Veren Kurtulacaktır
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Altinkafes :: Biyografi :: Dinimiz-biografi-
Buraya geçin:  
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar