Altinkafes
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Altinkafes

tema ve ps calismalari
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Rahata Kavuşmak İçin

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mehmet resat
supermod
supermod
mehmet resat


Mesaj Sayısı : 1000
Yaş : 72
Kayıt tarihi : 06/03/12

Rahata Kavuşmak İçin Empty
MesajKonu: Rahata Kavuşmak İçin   Rahata Kavuşmak İçin Icon_minitimeSalı Ekim 02 2012, 11:23

Rahata Kavuşmak İçin



Dünyâda iyi, faydalı, kötü, zararlı şeyler karışık olarak yaratılmıştır. Saâdete,
rahat ve huzûra kavuşmak için, hep iyi, faydalı şeyleri yapmak
lâzımdır. Allahü teâlâ çok merhametli olduğu için, insanda, iyi şeyleri
kötülerden ayıran bir kuvvet yaratmıştır. Bu kuvvete akıl denir. Temiz
ve sağlam olan akıl, bu işini, çok iyi yapar, hiç yanılmaz.
Günâh işlemek, nefse uymak, aklı ve kalbi hasta yapar. İyiyi kötüden
ayıramaz. Allahü teâlâ, merhamet ederek, bu işi kendi yapmakta, iyi
işleri Peygamberler vâsıtası ile bildirmekte ve bunları yapmayı
emretmektedir. Zararlı şeyleri de bildirip, bunları yapmayı yasak
etmektedir. Bu emir ve yasaklara Din denir. Muhammed aleyhisselâmın
bildirdiği dîne de, İslâmiyet denir.
BOZULMAMIŞ TEK DİN!..
Bugün, yeryüzünde, değiştirilmemiş, bozulmamış tek din vardır, o da
İslâmiyettir. Rahata kavuşmak için, İslâmiyete uymak yani Müslümân olmak
lâzımdır. Müslümân olmak için de, hiçbir formaliteye, imâma, müftîye
gitmeye lüzûm yoktur. Önce kalb ile îmân etmeli, sonra da, İslâmiyetin
emir ve yasaklarını öğrenmeli ve yapmalıdır.
Peygamber efendimiz ve Onun dört halifesi zamanlarında, daha sonra ve
Osmanlılar döneminde, çeşitli milletlerden meydana gelen insanlar,
Müslüman oldukları, İslâmiyete uydukları için, başarıları, şânları,
târîhlere ün salmıştır. Zamanımızda ve gelecek zamânlarda da, büyük,
küçük her millet, İslâmiyetin bildirdiği, değişmez olan güzel ahlâka
sarılır, bunları uygularsa, rahata, huzûra, saâdete kavuşacaktır.
İslâmiyetin bildirdiği sosyal ve ekonomik ahlâktan, hükümlerden ayrılan
insanlar, milletler, sıkıntıdan, ızdıraptan, felâketten
kurtulamamışlardır. Geçmiş milletlerde böyle olduğunu tarihler
yazmaktadır. Gelecekte de, elbette böyle olacaktır. Zira tarih,
tekerrürden ibârettir. Âl-i İmrân sûresinin 100. âyetinde meâlen; (Ey îmân edenler! Allahın dînine sarılınız. Birbirinizden ayrılmayınız!) buyurulmuştur.
Tefsîr sâhipleri ve bilhassa Ebüssü’ûd Efendi hazretleri, bu âyet-i
kerimeyi açıklarken; “Ehl-i kitâbın yaptıkları gibi, parçalanıp doğru
îmândan ayrılmayın! Câhiliyye zamânında birbirleriniz ile dövüştüğünüz
gibi bölünmeyiniz!” diye açıklamışlardır.
Müslümanların doğru itikatta birleşmesi emrolundu. Doğru yolun, Ehl-i
sünnet âlimlerinin bildirdiği îmân olduğunu, Peygamber efendimiz haber
vermiştir. Bu sebeple Müslümanların, doğru yol olan ehl-i sünnet
itikadında birleşmesi, birbirlerini sevmesi lâzımdır. Müslümânların bu
birliğinden ayrılan, bu âyet-i kerîmeye uymamış olur. Bu yolda
birleşir, birbirimizi seversek, dünyânın en büyük, en kuvvetli milleti
olur, dünyâda rahata, huzûra, âhirette de sonsuz saâdete kavuşuruz.
Gayr-i müslimler, yalnız fen bilgileri üzerinde çalışıyorlar. İslâm
dînini insâf ile, temiz bir vicdânla incelemiyorlar. Bunun için, fende
ilerliyor, büyük endüstri kuruyorlar. Fakat, inkâr, isyân pisliğinden,
harâm ve kötü işlerinin zararlarından kurtulamıyorlar. Rahata, huzûra
ve saâdete kavuşamıyorlar. Fende ilerledikleri hâlde, rahat
yaşayamıyorlar. Çünkü küfürden, inkâr ve harâm işlemekten, hep zarar,
hep ziyân, hep fenâlık hâsıl olur. Sonu hep felâket olur. İmândan,
ibâdetlerden ve güzel ahlâktan ise, dâimâ iyilik, rahatlık hâsıl olur.
Müslümânlar, gayr-i müslimler gibi, fen bilgilerinde de çalışmaya,
onlar gibi büyük fabrikalar kurmaya özenmelidir. Çünkü İslâmiyet
bunları emretmektedir. İslâmiyet, hem fen bilgilerinde çalışmayı, hem
de güzel ahlâklı olmayı, herkese iyilik yapmayı emretmektedir.
SONSUZ SAÂDET İÇİN...
Netice olarak Allahü teâlâ, dinleri insanlara sıkıntı vermek için
değil, kalbleri ve kalblerdeki kötülükleri temizlemek için gönderdi.
Kalb, kötülükler deposu olan nefse uymaz, aklı dinleyip İslâmiyete
uyarsa, bütün dünyâ rahata, huzûra kavuşur. Aklın vazîfesi, İslâmiyeti
öğrenmek ve bunun her yere yayılması için çalışmaktır. Kalb, hep nefse
tatlı gelen şeyleri yaparsa, nefse tapmış olur. Allahü teâlâyı unutur.
İslâmiyete uymak, kalbi ve bedeni kuvvetlendirir, nefsi zayıflatır ve
böylece kişi, güzel ahlâk sahibi iyi bir insan olur. İyi bir insan da,
dünyâda rahata, huzura, âhirette de sonsuz saâdete kavuşur...



Kaynak : Osman Ünlü
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.asiluydu.com
]]-[[üma
co admin
co admin
]]-[[üma


Mesaj Sayısı : 411
Kayıt tarihi : 05/10/08

Rahata Kavuşmak İçin Empty
MesajKonu: Geri: Rahata Kavuşmak İçin   Rahata Kavuşmak İçin Icon_minitimeSalı Ekim 02 2012, 15:59

paylasim icin tskrler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://altinkafes.eniyiforum.net
 
Rahata Kavuşmak İçin
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Allahü Teâlânın Rızâsına Kavuşmak
» Şehitlerimizin Ruhu İçin
» Hastalık için dua
» senin icin [fcp]
» Cehennemden Kurtulmak İçin

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Altinkafes :: Biyografi :: Dinimiz-biografi-
Buraya geçin:  
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar