Hasret Benim Kime Ne?Sevdiceğim, biliyorum hasret dediğin çekeni bağlar ama çektirenin hiç mi suçu yok?
Hiç mi günahı yok çıkıp gidenin?
Kalbim
gözle görülmeyeni sevmiş, gözle görülmeyen aydınlığına aşığı olmuş
ömrünün; o yüzden bir türlü vazgeçmeyişi ama hasret de bu gönle reva mı?
Sanki
buzdan bir el sıkıyor kalbimi, ince ince uyuşuyor sol yanım. Acaba
Azrail mi yokluyor gönlümü? Gitmek iş değil, sen kalacaksın geride ya,
bir tek aklım ona takılıyor.
Ben ölürsem, her sabah güneş yerine
odana açarım. Hiç haberin olmaz, gölgen olur koynunda yatarım ama ışığı
söndürürsün diye korkarım.
Geceydi yine geçtim kapının önünden,
ışığın yanıyor mu diye baktım. Sonra döndüm yine bu puslu odama,
düşlerimi kanatan bir sigara yaktım.
Hangi aşkın ardına sığınsam seni
unutmak için, daha çok bağlanıyorum. Sevdadan dönülmüyor demek ki!
Hesabını çıkarıyorum sana örülmüş yılların, evdeki hesap aşka uymuyor
ki!
Özlem çekeni bağlar, her kalp kendinden sorumlu ama hiç mi suçu yok hırsızın demiş ya Hoca; hiç mi suçun yok senin de?
Bir
kar yağsa aslında şimdi, kapansa bütün yollar, gelmeyişine bir bahanem
olurdu. Açardım perdeleri, yapardım kahvemi, düşerdim bir hayalin
ardına, fonda usul usul söylerdi Müzeyyen Abla, hasretin de tadı olurdu.
Oysa
şimdi yetim kalmış bir bahanenin, cılız avuntusuyla geçiyor günlerim.
Acıya söz geçmiyor, hasret zaten isyankar, birlikte çürütüyorlar ömrümü.
Dostlar
sağ olsunlar, yalnız bırakmıyorlar gündüzleri ama gece çökünce bitmiyor
işkence. Gel unut diyorlar sevenler ama hasret benim kime ne?
Kaynak : Candan Ünal