Kılı kırk yarma çabaları
Seferi İken Vitir
Hocam o
zaman birisi hacca gittikten sonra küfre düşse ama son nefesini vermeden
önce halis şekilde tevbe etse haccı makbuldür, haccı tekrar eda etmesi
gerekmez, ya da ne bileyim verdiği sadakalar ve iyilikler makbuldür, o
zaman. Ben bunu anladım hocam .... doğru mu anlamışım hocam? Ahmet Ay
Cevap:
Benim bilemeyeceğim şeyleri soruyorsunuz. Ne dünyaya ne ahirete yarar
sorular. Niçin bu ayrıntılarla uğraşıyorsunuz? Küfürle işiniz nedir? Her
şey İnsanın düşüncesine bağlıdır. Hemen her insan kim bilir günde kaç
kez küfre düşer ve küfürden tevbe ile imana çıkar. Bunlarla meşgul olma
da kardeşim Allah'ı gönülde tutmaya çalış, işte asıl iman budur. Lütfen
bana dinin herhangi bir meselesini sor. Namaz nasıl kılınır, talakın
hükümleri nelerdir gibi? Allah'a ait işleri benden sorma. Onları Allah
bilir.
Seferi iken Sünnet ve Vitirde Peygamberimizin uygulaması
Sevgili
Süleyman Hocam, yazılarınızdan ve kitaplarınızdan çok faydalanıyor ve
aydınlanıyoruz. Hizmetinizden dolayı Allah sizden razı olsun ve size
sağlık ve sıhhat versin. Size ufak bir sorum olacak; eğer vaktiniz
olursa cevaplamanızı talep etmekteyim vaktiniz; olmazsa daha önemli
diğer kardeşlerimizin sorularını cevaplayınız.
Seferi
iken namazlarının farzlarını 2 rek’at halinde kılıyorum. Sünnet ve vitir
namazını ise bazen tam, bazen de 2 rek’at halinde kılıyorum. Peygamber
Efendimizin uygulaması nasıldır? Peygamber Efendimizin uygulamasına dair
kaynak yok ise İslam büyüklerimizin (tabi ki sizin de) uygulaması
nasıldır? Ellerinizden hürmetle öperim. Bilgisayar Y. Mühendisi Mustafa
Gülmüş
Cevap:
Siz zannediyorsunuz ki Hz. Peygamber farzdan ayrı olarak sünnet adı
altında bir namaz kılmıştır. Yok, böyle bir şey. Hz. Peygamber belli
vakitlerde cemaate namaz kıldırırdı. Bu cemaat namazlarına sonradan farz
dendi. Ayrıca kendileri, evinde veya bazen mescidinde kendi başına
namaz kılardı. İşte kendi başına kıldığı bu namazlara da sonradan Sünnet
(yani Peygamberin uygulaması, nafile ibadeti) dendi. Hz. Peygamber
yolculuklarda nafileler kılmazdı. Zaten farz namazları da ikişer
kılardı. Esasen önceleri farz namazlar ikişer rek’atlı idi. Medine
döneminin ortalarında gün içi namazları, hazarda dörder kılınmıştır.
İşte hazarda dörder kılınan bu namazlar, acele, zorunluluk dolayısıyla
eskiden olduğu gibi ikişer kılınmıştır. Farz kısaltıldıktan sonra
yolculuklarda ayrıca nafile kılmamıştır. Zaten nafile kılacak vakti
olsa, farzı kısaltmaz, tam kılardı.
Vitre
gelince o da Peygamber'in kıldığı nafile namazdır. Tek rek’at kılınır.
Bir rek’at da kılınabilir, üç rek’at da. Hatta beş rek’at da. Ama
yolculuklarda nafile kılmadığına göre Peygamberimiz yolculuklarda vitir
diye bir namaz da kılmamıştır. Bu konuda el-İhtiyar diye bir fıkıh
kitabı vardır. Ayrıca et-Tac diye bir Hadis mecmuası mevcuttur. İbn
Hanbel'in Müsnedini konularına göre tasnif eden el-Fethu'r-Rabbânî diye
kapsamlı bir kitap vardır. Bu eserlere başvurabilirsiniz eğer Arapçanız
varsa.
Kaynak : suleyman-ates.com