Altinkafes
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Altinkafes

tema ve ps calismalari
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İbadet lisanı Arabidir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mehmet resat
supermod
supermod
mehmet resat


Mesaj Sayısı : 1000
Yaş : 72
Kayıt tarihi : 06/03/12

İbadet lisanı Arabidir Empty
MesajKonu: İbadet lisanı Arabidir   İbadet lisanı Arabidir Icon_minitimeSalı Tem. 31 2012, 21:00

İbadet lisanı Arabidir







Sual:
Yazarın biri, (Her millet, namazda okunan sureleri, âyetleri, namaz
kılarken kendi lisanı ile, yani tercümesini okuyabilir) diyor. Öyle
midir?
CEVAP
Diyanetin hazırladığı Kur'an-ı kerim mealinin önsözünde diyor ki:
(Kur'an-ı kerim, yalnız Türkçeye değil, hiçbir dile hakkıyla çevrilemez.
Eski tefsirlerin ışığı altında verilen manalara da tercüme değil, meal
demek uygundur. Kur'anın yalnız manasını ifade eden sözleri, Kur'an
hükmünde tutmak, namazda okumak caiz olmaz. Hiçbir tercüme, aslının
yerini tutamaz.)

İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:
(Kur'an-ı kerimi Arabiden başka harf ile yazmak ve başka dile tercüme
edip, Kur'an-ı kerim yerine bunu okumak, sözbirliği ile haramdır.
Arabiden başka harf ile yazmak ve böyle yazılmış Kur'anı okumak
haramdır. Kur'an-ı kerimi Arabi harflerle, okunduğu gibi yazmak sureti
ile değiştirmek bile, sözbirliği ile haramdır.) [Fetava-i fıkhiyye s.37]

Sual: Allah yerine tanrı demenin caiz olmadığını
bildirdiniz. 1940dan 1950 yılına kadar müezzinlik yaptım. "Allahü ekber"
yerine "Tanrı uludur" dedim. Ezanı da, kameti de hep Türkçe okudum.
Namazımı da âyetlerin tercümesi ile kılıyorum. Dinimizde zorluk yoktur.
Tanrı kimseye gücünün yetmediğini yüklemez. Bırakın her toplum, kendi
dili ile ibadetini yapsın! Kimseyi zorla Arap yapamayız. İslamiyet’in
şartı temizlik ve güzel ahlaktır, dil değildir. Hangi dille ibadet
edersen et hiç sakıncası olmaz. Öyle değil mi?
CEVAP
Hayır öyle değildir. Namazda sureler ve dualar Arapça okununca
sadece iftitah tekbiri (Allahü ekber) yerine (Tanrı uludur) dense veya
başka bir şey söylense namazın yine sahih ve kabul olmayacağı bütün
fıkıh kitaplarında yazılıdır. Mesela Redd-ül muhtarda açıkça yazılıdır.
Hatta selamdan önce okunan duaları bile Arabi okumak şarttır. Kur'an-ı
kerimde ve hadis-i şerifte olmayan duaları okumak bile namazı bozar.
Arabiden başka herhangi bir dil ile namaz kılmanın sahih olmadığını
bütün âlimler ittifakla bildirmişlerdir. (Hindiyye)

Biz, başka milletlerin milli marşlarını tercüme ederek söylesek, onlar
da bizim istiklal marşımızın tercümesini söyleseler uygun görülmez. Her
devletin kanununda bildirilen esaslara uymak gerektiği gibi, Allahü
teâlâ da bize namazı nasıl kılmamızı emrediyorsa öyle kılmamız gerekir.
Dinimizde kolaylık vardır. Fakat kolayına geldiği gibi dini değiştirmek
yoktur.

Mesela sizin isminiz İsmet, günahsızlık, temizlik demektir. Bir kimse
sizi, Arapça olan İsmet kelimesiyle değil de tercümesi olan temizlik
kelimesi ile çağırsa, İsmet Bey yerine, Temizlik Bey dese
ne dersiniz? Bir ismin bile tercümesini söylemek çok tuhaf olurken
namazdaki sureleri Türkçe olarak okumak nasıl caiz olur?

Dinde, sizin veya bizim fikrimize itibar edilmez. Muteber din kitapları
ne yazıyorsa ona bakılır. Allahü teâlânın emri olduğu için ibadet lisanı
Arabidir. Dinin sahibi nasıl istemişse öyle yapılır. Başka türlü
istemek dine aykırı olur. Kur'an-ı kerimin tercümesini Kur'an hükmünde
tutmak ve namazda okumak asla caiz değildir. Allahü teâlâ, Kur'an-ı
kerimde, (Benim kitabım Arabidir, Kur'anı Arabi lisan ile indirdim)
buyuruyor. O halde Allahü teâlânın melek ile indirdiği kelimelerin,
harflerin ve manaların toplamı Kur'andır. Kur'an-ı kerim Arabiye bile
çevrilse, yine Kur'an olmaz. Kur'anın açıklaması olur. Manası bozulmadan
da, bir harfi bile değişince, Kur'an olmaz.

Fetava-i fıkhiyye
’de buyuruluyor ki:
(Kur'an-ı kerimi başka dile tercüme edip, Kur'an-ı kerim yerine bunu
okumak ve Kur'an-ı kerimi Arabi harflerle, okunduğu gibi yazmak
suretiyle değiştirmek bile sözbirliği ile haramdır. Kur'an-ı kerimi
böyle yazarken ve başka dile tercüme ederken, Allah kelamının icazı
bozulmakta, nazm-i ilahi değişmektedir. Bunun gibi sebeplerle de
Kur'an-ı kerimin tercümesi namazda okunamaz.)

Namaz haricinde her milletin kendi diliyle dua etmesi caizdir. Vaaz ve
nasihati kendi lisanıyla yapması gerekir. Din için yapılacak diğer bütün
hizmetler de böyledir.

Diyanet işlerinin kararı
Diyanet işleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu’nun 4.12.1997 gün ve 103 sayılı kararı da özetle şöyle:
(Kur’andan kolayınıza geleni okuyun) âyetinde olduğu gibi, Peygamber efendimiz de namaz kılmayı tarif ederken, (Kur’andan hafızandakilerden kolayına geleni oku)
buyurmuştur. Bu itibarla namazda Kur’an-ı kerim okumak; kitap, sünnet
ve icma ile sabit bir farzdır. Kur’an, sadece mana olarak değil,
Resulullahın kalbine elfazı [sözleri] ile indirilmiştir. Bu elfazdan
başka lafızlarla ifade edilen mana Kur’an değildir. Çünkü, indirildiği
elfazın dışında, hatta Arapça bile olsa, başka sözlerle ifade edilen
mana, Kur’an değildir. Kur’an kavramında sadece mana değil, bir rüknü
olarak onun elfazı da vardır. Bunun için tercümesine Kur’an
denilemeyeceği ve Kur’an hükmünde olmadığı konusunda İslam âlimleri
görüş birliği içindedir.

1926’da Göztepe camii imamı Cemal Efendi’nin Cuma namazında Kur’an-ı
kerimin tercümesini okuması üzerine, İstanbul müftülüğü, Diyanet işleri
reisi Rıfat Börekçi’nin de imzası bulunan Müşavere heyeti kararında
denmiştir ki:
“Namazda Kur’an okumak, icma ile farz ve Kur’anın herhangi bir
tercümesini Kur’an yerine koymak asla caiz değildir. Bu husus İslam
âlimlerinin icmaı ile sabittir. Bu bakımdan Cemal Efendi’nin vazifeden
alınmasına zaruret hasıl olmuştur.”


İbadet dili
Sual:
İbadette Arapçayı bilmeden, anlamadan okumanın ne faydası olur? Her millet kendi diliyle okusa ne mahzuru olur?
CEVAP
Dinimiz, ibadet dilinin Arapça olduğunu bildirmiştir. İbadetin
geçerli olması için Arapça okumak şarttır, anlamak şart değildir.
Kur’an-ı kerimi, lisanı Arapça olanlar bile anlayamaz; hatta evliyanın
ve ulemanın en büyükleri olan Eshab-ı kiram bile, âyetlerin manalarını
Resulullaha sual ederdi. Bir hadis-i şerif meali:
(Kur’an-ı kerim Allahü teâlânın metin [sağlam] ipidir. Manalarının hepsi anlaşılmaz. Çok okumak ve dinlemekle eskimez.) [İbni Mace]

Kur'an-ı kerimin, çok veciz olup, bitmez tükenmez manalarının bulunduğu,
bütün manaları bildirilse bile, yazmak için kâğıt ve mürekkep
bulunamayacağı, bizzat Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir:
(De ki, Rabbimin [ilmini, hikmetini bildiren, hayrete düşüren] sözleri için, denizler mürekkep olsa, bir o kadar daha deniz ilave edilse, denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmez.) [Kehf 109]

Demek ki, her Arapça bilen, Kur’an-ı kerimi anlayamaz. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
İmam-ı Ahmed bin Hanbel, Cenab-ı Hakkın, (Anlayarak da anlamayarak da Kur’an-ı kerim okuyan, benim rızama kavuşur) buyurduğunu bildirmektedir. (İhya)

Allah her dili bilir
Sual:
Mezhepsiz bir hoca, (Allah sadece Arapçayı değil, her
dili bilir. Namazda herkes kendi diline göre okumalıdır) diyor. Namazda
Arapça okumak şart değil midir?
CEVAP
Elbette şarttır. Allah her dili bildiği hâlde, namazda aslını
okumayı emretmiştir. Allah bize hangi dille okumamızı emretmişse o dille
okumak gerekir.

Arapçadan başka dille kılınan namaz sahih olmaz. (İbni Âbidin)

Namaz kılarken başka dille dua okumak haramdır. (Dürr-ül-muhtar)

Kaynak : M.Ali Demirbaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.asiluydu.com
 
İbadet lisanı Arabidir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İhtiyarlıkta ibadet
» İbadet ve Cennet
» İbadet kim için yapılır?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Altinkafes :: Biyografi :: Dinimiz-biografi-
Buraya geçin:  
Bedava forum kurmaya hazir misin ? | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar