Altinkafes
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Altinkafes

tema ve ps calismalari
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Cennet Hepimize Yeter

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
mehmet resat
supermod
supermod
mehmet resat


Mesaj Sayısı : 1000
Yaş : 72
Kayıt tarihi : 06/03/12

Cennet Hepimize Yeter Empty
MesajKonu: Cennet Hepimize Yeter   Cennet Hepimize Yeter Icon_minitimeC.tesi Ağus. 18 2012, 07:00

Cennet Hepimize Yeter



[Resimleri sadece adminler görebilir.]
NİHAT HATİPOĞLU

Dinin
tek sahibi gibi hareket etmemeli ve geniş çemberini daraltmamalıyız.
Cennet hepimize yetecek kadar geniştir. Birbirimizi damgalamayalım.
Cehennem veya azaba postalamayalım. Başkasının elinden din ve iman
hakkını gasp etmeyelim.
Biz bu dünyanın kadısı değiliz. Cennet veya
cehenneme gönderme yetkisinde değiliz. Elimizde terazi de yok. Son
kararı verecek terazi yüce Allah'ın katındadır. Biz ancak kanaat
belirtebiliriz. O konuda da yanılma ihtimali taşırız. Kanaatimizi de
"hüsn-ü niyet-olumlu bakış" noktasına taşımamızda fayda vardır. Çünkü
ahirette bizlere, "Neden insanlar hakkında karar vermediniz" sorusu
sorulmayacaktır. "Neden insanları iyiye, güzele, doğruya, reşit olana
çağırmadınız. Neden 'kavl-i leyyin-yumuşak söz' ile gönül kazanmadınız,
neden şerri en güzel şekilde savuşturmadınız, neden kirlenmiş yüzleri
temiz sularla duru hale getirmediniz" diye sorulacaktır. İmam Gazali'nin
insanların iman durumuyla ilgili ölçüsü son derece ufuk açıcıdır.
Bizler için, muhatap olduğumuz alem için o şöyle der: "Bir insanın dinin
dışında olduğuna dair elimizde 99 delil var da, imanın içinde olduğuna
dair bir tek delil varsa ben 99 delili bir tarafa bırakır, bir delile
hükmederim. Onun mümin olduğuna karar veririm." Makdisi'nin Tevvabun
adlı eserinde anlattığı bir olay son derece ders vericidir. O şöyle
anlatır: "Bir gün Peygamberimiz'in (s.a.v.) yanına gitmek için yola
çıkarken Ebu Hureyre (r.a.), mescidin dışında kendisini bekleyen bir
kadınla karşılaşır. Kadın, Hz. Ebu Hureyre'ye yaklaşır ve bir derdini
paylaşmak istediğini söyler. İslam hadis tarihinin yüz akı olan bu
sahabi, "Buyur" der. Kadın der ki: 'Ben zina ettim. Bu zinadan hamile
kaldım, çocuğumu doğurdum. Sonra da bu çocuğu boğdum. Benim için bir af
ve çıkış kapısı var mıdır?' Ebu Hureyre, son derece hiddetlenir ve
kadını kovar. Kadını kovarken de, 'Benden uzak dur, senin affın
olacağını düşünemiyorum' der. Kadın ağlayarak gider. Ebu Hureyre, olayı
Peygamberimiz'e anlatınca Hz. Peygamber rahatsız olur. Ebu Hureyre'ye,
buna hakkının olmadığını, Yüce Allah'ın af kapısını örtme yetkisinin
kimseye ait olmadığını söyler ve 'O kadına ümidini kaybetmemesi
gerektiğini söyle' der."
NEFRET MAKAMINDA OLMAYIN
Nefret
makamında olmamalıyız, başkasına haram saydığımızı kendimize helal
saymamalıyız. Dinin tek sahibi gibi hareket etmemeliyiz. Dinin geniş
çemberini daraltmamalıyız. İnsanların imanları hakkında kendimizi söz
sahibi saymamalıyız, cennet hepimize yetecek kadar geniştir. Dünyanın
diğer insanlarıyla aynıyız. Onların da iki kulağı, bir burnu, iki eli
var. Hz. Adem'in sureti üzerindeyiz. O zaman gelin birbirimizi
damgalamayalım. Cehennem veya azaba postalamayalım. Başkasının elinden
din ve iman hakkını gasp etmeyelim. Süslü koltuğumuzda, hiç bir şey
yapmadan, insanlık için kılımızı kıpırdatmadan, mazlum için gözyaşı
dökmeden, "Ey Allah'ın kulları" diyen Kuran kadar çerçeveyi genişletip,
insan kıvamıyla kainata bakmadan Rabbin rızasını kazanamayacağımızı
düşünelim.
BİR GENCİN TÖVBESİ
Hz. Peygamber
(s.a.v.) zamanında "Sulebe" isimli bir delikanlı. Mescide son derece
bağlı bir hayat yaşıyor. Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) bu delikanlıyı
bir yere gönderir. Delikanlı giderken, bir kapı aralığında yıkanan
çıplak bir kadını görür. Bir an gözünü alamaz, sonra utanır. Hz.
Peygamber'in yanına da gidemez. Kendi kendine şöyle der: "Ben harama
bulaşmış bu gözle Peygamberimiz'e nasıl bakacağım?" Genç, Efendimiz'in
yanına gidemez. Medine'yi terk edip dağa çıkar. Peygamberimiz,
Cebrail'in bilgilendirmesi üzerine Hz. Ömer'e ve Hz. Selman'a bu
delikanlıyı bulmak üzere tarif edeceği yere gitmelerini emreder. İki
sahabe yola çıkarlar. Bir çobana rastlayıp, bu delikanlıyı sorarlar.
Çoban der ki; "Siz herhalde gece yarıları mağaradan çıkıp haykıran
delikanlıyı arıyorsunuz. O genç cehennemden kaçıyor." Hz. Ömer merakla
sorar: "Sen bu delikanlının cehennemden kaçtığını nereden biliyorsun?"
Çoban der ki: "Bağırmasından. 'Ya Rabbi! Senden utanıyorum. Günahımdan
utanıyorum' diye bağırıyor." Hz. Ömer delikanlıyı yakalar ve ikna
ederler.
'GÜNAHKAR BAŞI İNDİRİN'
Hz. Ömer genci,
Peygamberimiz (s.a.v.) namazdayken mescide getirir. Efendimiz
delikanlıyı yanına çağırıp, neden gittiğini sorar. Genç adam,
günahlarından utandığını söyler. Peygamber (s.a.v.), "Bakara Suresi'nin
201. ayetini oku." Delikanlı: "Efendim günahım daha büyük" der.
Peygamber (s.a.v.): "Allah'ın ismi günahlarından daha büyüktür" buyurur.
Sulebe eve döner ama hastalanır. Peygamberimiz delikanlının evine
gider. Delikanlının başını dizine koyar ama genç adam, "Bu günahkar
başı, mübarek dizinden indirin, o buna layık değildir" der. Peygamber
Efendimiz, "Canın bir şey istiyor mu?" diye sorar. O der ki; "Rabbimin
rahmetini isterim." Hz. Cebrail bu gencin affedildiği haberini getirir.
Efendimiz bunu haber verir. Delikanlı gözleri nemlenerek vefat eder.
Efendimiz delikanlıyı gömerken binlerce meleğin onun için geldiğini
söyler. Bir haram bakışın hesabını verirken bu kadar zorlanan genç bir
yürek ile günaha bunca dalmışken bunun umrunda olmayan on binlerce
yüreği nasıl aynı terazide tartacaksınız?
BÜYÜKLERİN DUALARI
Muhiddin- i Arabi'nin Duası:
Rahman
ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Ey kudret sahibi olan Allah, ey herşeyi
zuhura koyan, herşeyin içini bilen, ey lütuf sahibi, ey herşeyden
haberdar olan Allah! O'nun sözü doğrudur, Sura üfürüldüğü vakitte ululuk
O'na mahsustur. Hazır ve gaibin ilmi O'nun katındadır. Zira O, hem
hakim ve hem de habirdir.
SORU-CEVAP
1- Bir kadın ölen eşini yıkayabilir mi?
Bilindiği
gibi kocası ölen kadın dört ay on gün boyunca iddet gün sayar. Bu süre
içinde başka bir erkekle evlenemez. İşte bu olay, ölen erkekle hanımı
arasında bir bağın henüz devam ettiğini gösterir. Bu nedenle de kadın
ölen kocasını yıkayabilir.
2- Regl günlerinde hanımıma yaklaşamaz mıyım? Böyle bir şey olsa ne yapmam lazım.
Muayyen
günlerde cinsel ilişki günah sayılmıştır (Bakara, 222). Böyle bir hata
yapan kişi tövbe ve istiğfar etmelidir. Ayrıca en az 5 gram değerinde
sadaka dağıtılmalıdır.
3- Kocamdan habersiz sadaka verebilir miyim?
Hz.
Peygamber'e gelen Hayr ismindeki bir kadın, sadaka için mücevher
getirir. Peygamberimiz, eşinin haberi var mı anlamında kocası Kab'a
sorar. O da haberim var deyince kabul eder. Ve fakirlere dağıtır (İbn
Mac'e, Hibad 7). İslam alimleri, ufak tefek bağışlar hariç ciddi bir
bağış-hayır konusunda eşin haberinin olması gerektiğini belirtmişlerdir.
En güzeli bu konuyu eşinizle paylaşmanızdır.

Kaynak : sabah.com.tr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.asiluydu.com
Minik SeRCe
Admin
Admin
Minik SeRCe


Mesaj Sayısı : 4290
Kayıt tarihi : 04/10/08

Cennet Hepimize Yeter Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Hepimize Yeter   Cennet Hepimize Yeter Icon_minitimeC.tesi Ağus. 25 2012, 21:13

gül paylasim icin tskrler abi emegine saglik...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://altinkafes.eniyiforum.net
P@RS
supermod
supermod
P@RS


Mesaj Sayısı : 1519
Kayıt tarihi : 12/11/08

Cennet Hepimize Yeter Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Hepimize Yeter   Cennet Hepimize Yeter Icon_minitimePaz Ağus. 26 2012, 14:46

Tesekürler Emegine Saglik
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cennet Hepimize Yeter
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kur’ân Bize Yeter Deyip İbadeti Terkedenler
» İbadet ve Cennet
» cennet kuşları
» Cennet misali
» Ey Cennet Yolcusu Kardes

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Altinkafes :: Biyografi :: Dinimiz-biografi-
Buraya geçin:  
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar