mehmet resat supermod
Mesaj Sayısı : 1000 Yaş : 72 Kayıt tarihi : 06/03/12
| Konu: Emri maruf yapmanın güzel yolu Salı Nis. 10 2012, 07:40 | |
| Emri maruf yapmanın güzel yolu
Sual: Maide suresinin, (Ey iman eden kullarım! Kendinize bakın. Kendiniz doğru yolda oldukça, başkalarının yoldan çıkması size zarar vermez!) mealindeki 105. âyeti, emri maruf yapmamak, kimseye karışmamak ve sadece kendimizi kurtarmak gerektiğini bildirmiyor mu? CEVAP Aksine emri maruf yapmayı emretmektedir, tefsirlerde, bu âyetin (Ey mümin kullarım! Emir ettiğim işleri, ibadetleri yapar ve emri maruf ve nehyi münker ederseniz, başkalarının yoldan çıkması, size zarar vermez) anlamında olduğu bildiriliyor. Kur’an-ı kerim Peygamber efendimize gelmiştir, muhatabı Odur. Dolayısı ile, Kur’an-ı kerimi tam ve doğru olarak sadece Peygamber efendimiz anlamış ve hadis-i şerifleri ile açıklamıştır. Bu âyet-i kerimeyi açıklayan hadis-i şerif şu mealdedir: (İslamiyet'in emir ve yasaklarını anlatın! Bir kimse ucb eder [kendini beğenir], sizi dinlemezse, kendi halinizi ıslah edin.) [Berika]
Emri maruf ve nehyi münker yapmanın en güzel yolu, Ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarının yayılmasına maddi ve manevi şekilde yardımcı olmaktır. Hiç değilse, bu kitapları komşuya, arkadaşa hediye etmelidir.
Hâl sözden etkilidir Sual: Emr-i maruf yapmak farzdır. Kimin hatasını söylesek, tepki veriyor, sana ne der gibi bizi tersliyor. Bu farzı yapmama sorumluluğundan, nasıl kurtulabiliriz? CEVAP Emr-i maruf, farz-ı ayn değil, farz-ı kifayedir. Kendimiz, dinimizin bildirdiği şekilde emr-i maruf yapamıyorsak, emr-i maruf yapanlara herhangi bir şekilde yardım etmelidir. Mesela, uygun bir din kitabını alıp başkasına vermek, emr-i maruf olur. Hiçbir yardım yapamayan, dua ile yardım etmeye çalışmalıdır.
Bir başka husus, ona buna nasihat vermeye çalışmaktan çok, kendimize emr-i maruf yapmalıyız. Kendi hatamızı görüp, düzeltmeye çalışmalıyız. Dinimizin bildirdiği güzel ahlak ile süslenmeli, hâl ve hareketlerimizle örnek olmaya çalışmalıyız. (Lisan-i hâl, lisan-ı kalden entaktır) sözü meşhurdur. Yani, insanın hâl ve hareketi, sözünden daha tesirli olur. Müslümanların güzel hâllerine bakıp, doğru yolu bulanlar çoktur.
Ölçü Sual: Emri maruf yapmanın ölçüsü nedir? CEVAP Emri maruf herkese farz değildir. Farz-ı kifayedir. Yani emri maruf yapan varsa, diğerleri sorumlu olmaz. Emri maruf nehyi anil münkerin ölçüsü şudur: Hükümet güç kullanarak, âlimler söz ve yazı ile, diğer insanlar kalb ve dua ile, bir de imkânı nispetinde, âlimlerin kitaplarının yayılmasına yardım ederek emri maruf yapar.
Sözümüzün geçeceği kesin biliniyorsa, günah işleyenlere emri maruf yapılır. Eğer günah işleyen, tatlı sözle edilen nasihati dinlemezse, fitne de çıkacaksa susulur. Tepki gösterecek kimseye, emri maruf yapılmaz.
Sual: Emri maruf farzı ayn değil mi? Mesela camiye gidiyoruz, kimi başı açık ve yalınayak namaz kılıyor. Kimisi sandalyeye oturup Hıristiyanların put önünde ayin yaptığı gibi namaz kılıyor. Bunları teker teker söylemek gerekir mi? Fitne çıkacak diye söylemezsek bir sakıncası olur mu? CEVAP Emri maruf, farzı ayn değil, farzı kifayedir. Bu vazifeyi yapanlar var ise, diğerleri sorumluluktan kurtulur. Yani mekruh veya haram işleyen herkese bu yanlış demeniz uygun olmaz. Yapabilirsek böyle kimselere bir tane İslam Ahlakı kitabı hediye etmek iyi olur.
Yol levhası olmak Sual: İnsanlarla emri maruf için tartışıyorum, hiç birisine hakkı kabul ettiremiyorum. Dediklerimi kolayca kabul ettirmenin bir yolu yok mudur? CEVAP Münakaşa ile, tartışma ile, hiç kimseye hak yolu kabul ettiremeyiz. Hidayet Allah’tandır. Bizim yapacağımız şey, doğru yazılmış bir din kitabını vermektir. O büyük âlimlerin mübarek sözleri ile hakkı kabul etmezse, bizim sözümüzü nasıl kabul eder? Biz, yol gösteren trafik levhası gibi olmalıyız. Sadece doğru kitapları göstermeliyiz, gerisine karışmamalıyız.
Kaynak : M.Ali Demirbaş
| |
|